وَكَانُوا يَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا آمِنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve kânû yanhıtûne minel cibâli buyûten âminîn(âminîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar güven içinde dağlardan evler yontuyorlardı. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı. |
|
ELMALILI SADE |
Dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onlar emniyet içinde olarak dağlardan evler yontar olmuşlardı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar dağları oyup güvenli köşkler yapıyorlardı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve evlerini dağlarda oyarlar, emin bir halde yaşarlardı. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar, dağlardan emin evler yontup oyarlardı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı. |
|
BEKİR SADAK |
Daglarda, guven icinde olarak evler yontuyorlardi. |
|
CELAL YILDIRIM |
(82-83) Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı; derken sabahladıklarında onları müthiş bir ses ve uğultu yakalayıverdi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar dağlardan emîn, emîn evler yontub oyarlardı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Dağlarda (kendilerini düşmanlardan, hırsızdan veya Allah’ın azabından kurtaracak) emniyetli zannettikleri evler yontup kuruyorlardı. |
|
ALİ BULAÇ |
Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı. |
|