وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَىٰ سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin ıhvânen alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz, onların kalplerindeki kini söküp attık. Artık onlar sedirler üzerinde, kardeşler olarak karşılıklı otururlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar. |
|
ELMALILI SADE |
Sinelerindeki kinleri soymuşuzdur, köşkler üzerinde kardeşler olarak karşı karşıya oturacaklardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onların sinelerindeki kirden olan şeyleri çıkarıp attık. Onlar tahtlar üzerinde kardeşler olarak karşı karşıya bulunacaklardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz cennetliklerin kalplerindeki tüm kin tortularını çekip çıkardık, onlar orada karşılıklı koltuklarda oturan kardeşlerdir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gönüllerindeki kîni, hasedi, tâ kökünden söküp attık onların, kardeşlerdir, birbirlerine karşı tahtlar üstünde otururlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık. Artık onlar kardeş olarak sedirler üzerinde karşılıklı otururlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar. |
|
BEKİR SADAK |
Biz onlarin gonullerinde olan kini cikardik, artik onlar sedirler uzerinde karsilikli oturan kardeslerdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kalblerindeki kini söküp çıkarmışızdır. Sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir onlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz onların göğüslerindeki kîni söküb atdık (atacağız. Onlar) kardeşler haalinde, karşı karşıya tahtları üzerindedirler (tahtlarına dayanarak oturacaklardır). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp-çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar. |
|