وَجَاءَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şehir halkı sevinerek geldiler. |
|
DİYANET VAKFI |
Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler. |
|
ELMALILI SADE |
Şehir halkı da haber alıp keyifle gelmişlerdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(67-69) Ve şehir ahalisi birbirini müjdeliyerek geldiler. (Hazret-i Lût) Dedi ki: «Şüphe yok, onlar benim misafirlerimdir. Artık beni rüsvay etmeyin. Ve Allah´tan korkun ve beni utandırmayın.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Şehir halkı sevinç içinde Lût´un evine geldi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şehir halkı, birbirlerini müjdeleyerek misâfirlerin yanına geldi. |
|
İBN-İ KESİR |
Şehir halkı sevinerek geldiler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi. |
|
BEKİR SADAK |
sehir halki, sevinerek geldiler. |
|
CELAL YILDIRIM |
(Memleketlerine yabancı kimselerin geldiğini haber alan) şehir halkı birbirine müjde vererek (Lût´a) geldiler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şehir halkı sevine sevine (müsâfirlerin yanına) geldi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Sedum) şehri halkı, (güzelliklerini haber aldıkları elçilerin ırzına tecavüz hırsı ile) sevinerek yanlarına geldi. |
|
ALİ BULAÇ |
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi. |
|