وَقُلْ إِنِّي أَنَا النَّذِيرُ الْمُبِينُ |
ARAPÇA LATİN |
Ve kul innî enen nezîrul mubîn(mubînu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.” |
|
DİYANET VAKFI |
De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. |
|
ELMALILI SADE |
Ve de ki: «Benim o apaçık uyarıcı ben!» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve de ki: «Ben, şüphesiz ben (sizi azab-ı ilâhî ile) apaçık korkutucuyum.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ben açık sözlü bir uyarıcıyım de. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve de ki: Hiç şüphe yok ki ben, gerçekten de bir korkutucuyum. |
|
İBN-İ KESİR |
De ki: Ben apaçık bir uyarıcıyım. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve de ki: «Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım.» |
|
BEKİR SADAK |
De ki: «Dogrusu ben apacik bir uyariciyim.» |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve de ki: Şüphesiz ben açık bir uyarıcıyım. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ve de ki: «Şübhesiz ben, (evet) ben (üstünüze inecek azâb-ı ilâhîyi) açıkça haber verenim». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bir de (Ey Rasûlüm) de ki: “-Haberiniz olsun, ben, (üzerinize bir azap ineceğini bildiren) açık bir korkutucuyum: |
|
ALİ BULAÇ |
Ve de ki: "Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım." |
|