إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِلْمُتَوَسِّمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Elbette bunda düşünce ve anlayışı olanlara deliller vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Şüphe yok ki, bunda düşünceli kimseler için elbette ibretler vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hiç şüphesiz görüntü aracılığı ile işin özünü kavrayabilenler için bu olayda alınacak birçok dersler vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki bunda düşünenlere ibretler var. |
|
İBN-İ KESİR |
Bunda görebilenler için ayetler vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Elbette bunda ´derin bir kavrayışa sahip olanlar´ için gerçekten ayetler vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Bunda, gorebilen insanlar icin ibretler vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki bunda seziş, anlayış, görüş yeteneği olanlara öğütler, ibretler, belgeler vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Elbette bunda fikr-ü firâseti olanlar için ibretler vardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alâmetleri var. |
|
ALİ BULAÇ |
Elbette bunda ´derin bir kavrayışa sahip olanlar´ için gerçekten ayetler vardır. |
|