وَقَضَيْنَا إِلَيْهِ ذَٰلِكَ الْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰؤُلَاءِ مَقْطُوعٌ مُصْبِحِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve kadaynâ ileyhi zâlikel emre enne dâbire hâulâi maktûun musbihîn(musbihîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: “Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak.” |
|
DİYANET VAKFI |
Ona (Lût´a) şu hükmümüzü vahyettik: «Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır.» |
|
ELMALILI SADE |
Ona kesin olarak şu emri vahyettik: «Sabaha çıkarken şunların arkaları katiyyen kesilecek.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(65-66) «Artık efrâd-ı aileni gecenin bir kısmında yürüt (yola çıkar) sen de arkalarını takib et ve sizden hiç biri ardına dönüp bakmasın ve emrolunduğunuz tarafa geçip gidiniz.» Ve ona (Hazreti Lût´a) şu emri kat´iyyen vahyettik ki, onların arkaları sabaha çıkacakları vakit elbette kesilmiş olacaktır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Böylece Lût´a bu önemli olayı, yani sabah olunca şu adamların soylarının kurumuş olacağı yolundaki hükmümüzü bildirdik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve bu işi ona vahyettik de hiç şüphe yok ki dedik, sabah çağı bunların kökleri kesilir. |
|
İBN-İ KESİR |
Böylece ona bunların sonlarının kesilmiş olarak sabahlayacaklarını bildirdik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve onlara şu emri verdik: «Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir.» |
|
BEKİR SADAK |
Boylece Lut´a bunlarin sonlarinin kesilmis olarak sabahliyacaklarini bildirdik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Lût´a şu emri hükmettiğimizi bildirdik: «Sabahladıklarında bunların kökü kesilmiş olacak.» |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ona şu (kat´î) emri vahyetdik: «Sabaha çıkarlarken onların arkası behemehal kesilmiş olacakdır». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, Lût’a şu kesin emri vahyettik: Bu kâfirler sabaha çıkarken muhakkak kökleri kesilmiş olacaktır. |
|
ALİ BULAÇ |
Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir." |
|