فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ |
ARAPÇA LATİN |
Fe cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emternâ aleyhim hıcâreten min siccîl(siccîlin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
|
DİYANET VAKFI |
Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
|
ELMALILI SADE |
Derhal şehirlerinin üstünü altına getirdik ve balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık üzerlerine. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Hemen onların üstünü altına getirdik ve onların üzerine balçıktan yapılmış taşlar yağdırdık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Beldelerinin altını üstüne getirdik ve üzerlerine taşlaşmış balçık kütleleri yağdırdık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ülkelerinin altını üstüne getirdik, üstlerine balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık. |
|
İBN-İ KESİR |
Ülkelerinin üstünü altına getirdi. Üzerlerine sert taş yağdırdık. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. |
|
BEKİR SADAK |
Memleketlerini alt ust ettik, uzerlerine sert tas yagdirdik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hemen (şehirlerinin) üstünü altına getirdik. Tepelerine de balçıkdan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık. |
|
ALİ BULAÇ |
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. |
|