فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe ehazethumus sayhatu musbıhîn(musbıhîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi. |
|
DİYANET VAKFI |
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı. |
|
ELMALILI SADE |
Bunları da sabahleyin korkunç ses tutuverdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sonra onları, sabahladıkları an o sayha yakalamış oldu. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Gün doğarken korkunç bir gürültüye tutuldular. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sabah çağına erdikleri gibi bir bağırış yüzünden helâk olup gittiler. |
|
İBN-İ KESİR |
Sabaha karşı çığlık onları da yakalayıverdi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Derken, onları sabah vaktine girdiklerinde, o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi. |
|
BEKİR SADAK |
Sabaha karsi ciglik onlari yakalayiverdi. |
|
CELAL YILDIRIM |
(82-83) Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı; derken sabahladıklarında onları müthiş bir ses ve uğultu yakalayıverdi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Derken onları dahi sabaha girdikleri sırada o (korkunç) ses yakalayıverdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bunları da o (korkunç) sayha (ses ve gürültü) sabahleyin yakalayıverdi. (gürültü ve zelzele neticesi helâk oldular.) |
|
ALİ BULAÇ |
Derken, sabah vaktine girdiklerinde, onları o dayanılmaz-çığlık yakalayıverdi. |
|