كَمَا أَنْزَلْنَا عَلَى الْمُقْتَسِمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ke mâ enzelnâ alel muktesimîn(muktesimîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik. |
|
DİYANET VAKFI |
Nitekim biz, komplo kuranlara (azabı) indirmişizdir. |
|
ELMALILI SADE |
Tıpkı o taksim edenlere indirdiğimiz gibi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Nitekim (o azabı,) taksimcilerin üzerlerine indirmiştik. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kutsal kitaplarının ayetleri arasında ayırım gözeten bölücülere de mesaj indirdik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Nitekim bölük bölük olanlara da indirmiştik. |
|
İBN-İ KESİR |
Tıpkı o bölüşenlere indirdiğimiz gibi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi, |
|
BEKİR SADAK |
(90-93) Kuran´i islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarinin bir kismina inanip bir kismini kabul etmiyen yahudi ve hiristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptiklarindan sorumlu tutacagiz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Nitekim işbölümü yapanlara. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(90-91) Nitekim iş bölümü yapanlara, Kur´ânı parçalayanlara da (öyle azâb) indirmişdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Tıpkı o Yahudi ve Hristiyanlara indirdiğimiz (azap) gibi. |
|
ALİ BULAÇ |
Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi, |
|